Osman Hamdi Bey batılı anlamda resmin ilk örneklerini veren bir arkeolog. Aynı zamanda müzeci. Osmanlı'nın batılı anlamda sanata yönelişinde ön ayak olmuş bir isim.
Babası hukukçu olsun diye Paris'e göndermiş fakat o resmi seçmiş. Osmanlı sanat eserlerini müzede toplamaya başlayarak müzeciliğin temelini atmıştır. Pek çok kazıyı yönetmiş ve kazılarda bulduğu eserleri müzelerde sergilemiştir. Resimde oryantalizme yer vermiştir. En ünlü eseri Kaplumbağa Terbiyecisi'dir. Bu eserini Şehzade Türbesi'nde Derviş, Yeşil Camide Kuran Okuma, Mimozalı Kadın isimli eserleri takip eder.
Kaplumbağa Terbiyecisi
Osman Hamdi Bey Tour de Monde isimli bir dergiyi okurken, Koreli bir kaplumbağa terbiyecisinin anlatılışına denk gelir. Dergide anlatılana göre terbiyeciler davul çalarak kaplumbağalara sırayla yürümeyi öğretir. Bu hikaye Osman Hamdi Bey'e ilk eseri için ilham kaynağı olur. Terbiyecinin elinde ney olması, giyim kuşamının ve sakallarının yaşadığı coğrafyaya ait olması, hikayeyi doğu senteziyle tasvir ettiğini gösterir. Resimde terbiyecinin önünde durduğu pencerenin üstündeki sivri kemerli alınlıkta "Şifa'al-kulup lika'al Mahbup (Kalplerin şifası sevgiliyle yani Hz.Muhammed ile buluşmaktır) yazar. Eserde, toplumun sanat ile çağdaş seviyeye getirilmesi amaçlanmıştır.
Babası hukukçu olsun diye Paris'e göndermiş fakat o resmi seçmiş. Osmanlı sanat eserlerini müzede toplamaya başlayarak müzeciliğin temelini atmıştır. Pek çok kazıyı yönetmiş ve kazılarda bulduğu eserleri müzelerde sergilemiştir. Resimde oryantalizme yer vermiştir. En ünlü eseri Kaplumbağa Terbiyecisi'dir. Bu eserini Şehzade Türbesi'nde Derviş, Yeşil Camide Kuran Okuma, Mimozalı Kadın isimli eserleri takip eder.
Kaplumbağa Terbiyecisi
Osman Hamdi Bey Tour de Monde isimli bir dergiyi okurken, Koreli bir kaplumbağa terbiyecisinin anlatılışına denk gelir. Dergide anlatılana göre terbiyeciler davul çalarak kaplumbağalara sırayla yürümeyi öğretir. Bu hikaye Osman Hamdi Bey'e ilk eseri için ilham kaynağı olur. Terbiyecinin elinde ney olması, giyim kuşamının ve sakallarının yaşadığı coğrafyaya ait olması, hikayeyi doğu senteziyle tasvir ettiğini gösterir. Resimde terbiyecinin önünde durduğu pencerenin üstündeki sivri kemerli alınlıkta "Şifa'al-kulup lika'al Mahbup (Kalplerin şifası sevgiliyle yani Hz.Muhammed ile buluşmaktır) yazar. Eserde, toplumun sanat ile çağdaş seviyeye getirilmesi amaçlanmıştır.
Tags
arkeolog
arkeoloji
coğrafya
çağdaş
dergi
hukuk
kaplumbağa terbiyecisi
medeniyet
müze
osman hamdi bey
osmanlı
paris
sana
Tablonun hikayesini bilmiyordum, sayenizde öğrenmiş oldum. Teşekkürler :)
YanıtlaSilKaplumbağa terbiyecisi’ni duymayan kalmamıştır herhalde.
YanıtlaSilArkeologların atama sorunlarını bilse çok üzülürdü
YanıtlaSil