İyilik İfşası

     Sosyal medya bir günümüzün her detayını paylaştığımız bir mekan artık. Kendisini geçti; ailesini, arkadaşlarını, akrabalarını, ihtiyaç sahibi insanları etkileşim almak için paylaşmaya başladı insanlar. En iyi prim nasıl kasılır, en çok like nasıl alınırı hesaplar hale geldi. Kendisini en muhteşem şekilde nasıl sosyal medyada gösterebileceğinin yollarını buldu.

     Yaygınlaşan videolara bir bakın. Karton toplayan çocuğu 5 farklı açıdan kamerayla çekerek doğum günü sürprizi yapıyoruz diyorlar. Bir de üstüne yaptıklarını övmeleri için bir sürü soru soruyorlar. Sokakta kağıt toplayan adamı story atıp ay yazık şuna bak bugün dürüm alıp karnını doyurdum diyorlar.

     Bir çocuğa ayakkabı alıyorlar bak sana ne aldım diyerek paylaşıyorlar. Savunmaları da örnek oluyoruz ki yaygınlaşsın. Bak sen. İyi ki gencecik bir kadının yüzünü 'buyrun fakir' diyerek paylaşıyorsun, sen bunu yapmasan birilerine asla yardım etmezdim ben. 

Kimse kusura bakmasın, bu insanların derdi etkileşim kasmak, vicdan rahatlatmak. Tüm dertleri insanlar hakkımda iyi düşünsün 'ayy ne kadar iyi kalpli biri' desinler. İyilik sandıkları şey zaten iyilik değil yapmaları gereken. Bakmayın siz insanların bunları 'iyilik' olarak adlandırdığına, "komşusu açken tok yatan bizden değildir" diyen Peygamberin ümmetiydik aslında. Hatırlamıyoruz. Bizim kültürümüzde bir elin verdiğini öbür el bilmez. Ondandır eskiden bakkal bakkal dolaşıp, veresiye defterindeki borçların zenginler tarafından ödenmesi. 

     Kısacası burdan yardım ettiği insanların fotoğraf ve videolarında alenen yüzlerini paylaşanlara sesleniyorum. Birincisi bir kişinin izni olmadan görüntüsünün paylaşılası suç. İkincisi de lütfen ama lütfen siz İYİLİK MİYİLİK YAPMAYIN. Karşılık beklemeyen yüzlerce hayırsever var bu topraklarda. Onlar sizin yerinize incitmeden, ifşa etmeden sessiz sessiz hayatlara dokunuyorlar zaten. Siz eksik kalın!