Tanzanya ve Kenya'da yaşayan Afrikalı bir kabile Masailer. Maa adı verdikleri evrensel bir dilleri var. Çıkışları Turkana Gölü. Bu bir yerden tanıdık geliyordur. Evet insanlığın doğuşuna gittiğinizde Turkana Gölü yakınlarında bulunan Homo Erectus, Doğu Turkana yakınlarında bulunan Homo rudolfensis ve Batı Turkana yakınlarında bulunan Homo ergasteri hatırlayacaksınız. Bugün Turkana'nın bizim için önem teşkil etmesinin en temel sebebi Homo cinsine ait verilere ulaşmamızı sağlayarak insanlığın geçmiş tarihine ışık tutması ve hala o bölgede yaşayan asimile olmamış toplumların kültürel zenginliklerine şahit olmamızı sağlaması.
Vahşi hayvanlarla iç içe bir yaşam sürüyorlar ve göçebeler. Genellikle çalılardan inek dışkısı yardımıyla yaptıkları kulübelerde kalıyorlar. Geçim kaynakları hayvancılık özellikle sığırlara çok önem veriyorlar.
Başlarında boyunlarında kulaklarında boncuktan takılar bulunuyor turistlere de bu takılardan satıyorlar.
Kırmızıyı çok seviyorlar bu nedenle kıyafetlerinde hakim renk kırmızı. Genellikle rengarenk giymeye özen gösteriyorlar.
Erkeklerin kadınlar üzerinde söz sahibi olduğu bir kültürel yapıları var. Kadınlar maddi olarak hiçbir şeye sahip olamıyor ve yalnızca kabilenin onlara yükledikleri sorumlulukları tamamlayınca evlenebiliyorlar. Kızlar genç yaşta başlık parası usulüyle evlendiriliyor. Babaları nakit para ya da hayvan karşılığında kızlarını isteyen adamlara veriyor. Evliliğe bakış açıları biraz değişik. Kadınların görevi eşlerini mutlu etmek ve çok çocuk doğurmak. Ne kadar çok çocuğun varsa o kadar zengin olduğuna inanıyorlar. Kadınlar evliyken kocalarıyla aynı yaşta olan erkeklerde birliktelik yaşamakta özgürler fakat boşanma hakları yok ve eşleri öldüğünde bir başkasıyla evlenmeleri oldukça güç. Genellikle kocalarının erkek kardeşlerinin malı sayılıyorlar. Savaşçı erkekler istedikleri kadar kadınla evlenebiliyor.
Masailere göre tükürük kutsal. Babalar yeni doğan bebeklerini kutsamak için yüzlerine tükürüyorlar. Evreni tek bir Tanrı'nın yarattığına inanıyorlar. Yalnızca toplumun önemli kişileri ölünce gömülüyor, diğer insanların ölülerinin toprağa zarar verdiklerine inanıyorlar. Aynı zamanda erkek çocuklar 14'üne dek sünnet olmak zorunda. Çok yaygın olmasa da kadın sünneti hala uygulanıyor.
Vahşi hayvanlarla iç içe bir yaşam sürüyorlar ve göçebeler. Genellikle çalılardan inek dışkısı yardımıyla yaptıkları kulübelerde kalıyorlar. Geçim kaynakları hayvancılık özellikle sığırlara çok önem veriyorlar.
Başlarında boyunlarında kulaklarında boncuktan takılar bulunuyor turistlere de bu takılardan satıyorlar.
Kırmızıyı çok seviyorlar bu nedenle kıyafetlerinde hakim renk kırmızı. Genellikle rengarenk giymeye özen gösteriyorlar.
Erkeklerin kadınlar üzerinde söz sahibi olduğu bir kültürel yapıları var. Kadınlar maddi olarak hiçbir şeye sahip olamıyor ve yalnızca kabilenin onlara yükledikleri sorumlulukları tamamlayınca evlenebiliyorlar. Kızlar genç yaşta başlık parası usulüyle evlendiriliyor. Babaları nakit para ya da hayvan karşılığında kızlarını isteyen adamlara veriyor. Evliliğe bakış açıları biraz değişik. Kadınların görevi eşlerini mutlu etmek ve çok çocuk doğurmak. Ne kadar çok çocuğun varsa o kadar zengin olduğuna inanıyorlar. Kadınlar evliyken kocalarıyla aynı yaşta olan erkeklerde birliktelik yaşamakta özgürler fakat boşanma hakları yok ve eşleri öldüğünde bir başkasıyla evlenmeleri oldukça güç. Genellikle kocalarının erkek kardeşlerinin malı sayılıyorlar. Savaşçı erkekler istedikleri kadar kadınla evlenebiliyor.
Masailere göre tükürük kutsal. Babalar yeni doğan bebeklerini kutsamak için yüzlerine tükürüyorlar. Evreni tek bir Tanrı'nın yarattığına inanıyorlar. Yalnızca toplumun önemli kişileri ölünce gömülüyor, diğer insanların ölülerinin toprağa zarar verdiklerine inanıyorlar. Aynı zamanda erkek çocuklar 14'üne dek sünnet olmak zorunda. Çok yaygın olmasa da kadın sünneti hala uygulanıyor.
ay ne güzel böyle uygarlıktan uzak yaşayanlara bayılıyoom :)
YanıtlaSilBu kabilenin yaşamı benim de çok ilgimi çekmişti ölülerin toprağı kirlettiğini düşündüklerini bilmiyordum ne kadar ilginç
YanıtlaSilGeçen gün ben de bu kabileyi okumuştum :)
YanıtlaSilNeler var
YanıtlaSilYorum Gönder